Sloganlar atarak Çiğli Belediyesi önüne gelen grup burda bir basın açıklaması yaptı. Kurulan sistemde artık asgarî ücretlinin geçinme şansının kalmadığı belirten açıklamada, asgari ücretin yoksulluk sınırı üzerine çekilmesi talebi dile getirildi.
“Açlık Sınırı Altında Değil, Yoksulluk Sınırı Üstünde, İnsanca Yaşanacak Asgari Ücret İstiyoruz” pankartıyla yürüyen işçiler, Çiğli Belediyesinin önüne geldiklerinde basın açıklamasını okudular.
Yapılan açıklama şöyle;.
“2024 yılı asgari ücretini belirlemek için bugün alınan bilgiye göre 11 Aralık’ta tespit komisyonu ilk toplantısını yapacak. Bir yandan servetlerine servet katan patronlar, bir yanda da sözde işçiyi temsil eden ancak uzun süredir işçiden kopan sendikacılar milyonlarca işçinin ücretini belirlemek için toplanacak.
İktidarın seçimden hemen sonrası ekonomik ve siyasi yol haritasını çizdiği Orta Vadeli Program ve 12. Kalkınma Planı ile 2024 bütçe programları açıklanmıştı. Bu kısa vadeli birbirine uyumlu yol haritalarında işçiler, emekçiler, üretici köylü, emekliler, küçük esnaf ve işsizler için daha çok sömürü yer aldı. Bu programlar, ekonomik sorunların faturasını yoksul halkın sırtına yüklerken aynı zamanda sermaye için teşvikler, destekler ve ayrıcalıklar sunuyor.
Bugün emekçiler sürekli artan enflasyon karşısında her gün biraz daha ezilirken, temel tüketim ihtiyaçlarını karşılayamazken, aşırı kira artışları ile evlerinden çıkarılırken biraz daha para kazanmak için ek iş peşinde koşup kuralsız, güvencesiz bir çalışma sistemine sürüklenirken, iktidar önümüze koyacağı asgari ücretin açlık sınırının altında bir ücret olacağını bildiriyor. Bunun nedeni uluslararası sermayeye “Gelin, bizim ülkemize yatırım yapın, işçiler çok ucuz” demek istenmektedir. Yani işçiye daha çok çalış ama az kazan demektir.
Sevgili işçi arkadaşlarımız,
Şunu çok iyi biliyoruz ki artık sadece bir işletmede ya da atölyede çalışıp tek başımıza evimizi geçindiremeyeceğiz.
Bu sistem bizi ve ailemizi gece gündüz sermayeye köle olmamıza zorluyor. Aksi halde kiramızı ödeyemeyeceğimizi, çocuklarımızı okula götüremeyeceğimizi, düzenli ve sağlıklı beslenemeyeceğimizi, ısınamayacağımızı biliyoruz. Bu düzenlemeler işçiler için adeta bir sömürü aracına dönüşüyor.
Bugün emekçiler, her geçen gün zorlaştırılan yaşam şartlarına karşı daha güçlü bir şekilde birleşmeli ve hakları için mücadele etmelidirler. Sendikaların ise gerçek anlamda işçileri temsil
etmeleri ve denetlemeleri için birlik olmaları gerekiyor. Çünkü patronlar karşısında en büyük güç işçilerin birliğidir. Ülkemizin birçok yerinde ekmeği için direnen işçilerin mücadelesi desteklenmelidir.
Bundan kaynaklı olarak, 2024 yılı asgari ücretinin en az yoksulluk sınırının üzerinde olmasını talep ediyoruz. İnsanca yaşanacak bir ücret için tüm işçileri mücadeleye çağırıyoruz.
Halk için bütçe, insanca yaşanacak asgari ücret istiyoruz.
Vergide adalet istiyoruz.
Kuralsız, sendikasız ağır çalışma koşullarına hayır diyoruz.
DeriTekS Sendikası İzmir Şubesi”