İzmir Ticaret Borsasının Bergama’da yaptığı Zeytin ve Zeytinyağı sezon açılışında borsa başkanı sayın Işınsu Kestelli yaptığı konuşmada şu konulara değindi.
“Sayın Kaymakamım, Sayın Belediye Başkanım, Sayın Tarım ve Orman İl Müdürüm, Odalarımızın Değerli Başkan ve Üyeleri, Saygıdeğer Konuklar, Kıymetli Basın Mensupları;
Sizleri şahsım ve İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulumuz adına saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Borsamız ve Bergama Ticaret Odası iş birliğinde ve Bergama Belediyemizin destekleriyle düzenlenen 2024-2025 sezonu Zeytin ve Zeytinyağı sezon açılış törenimize hoş geldiniz.
Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yılda sezon açılışımızı, sadece ülkemizin değil, dünyanın en bereketli topraklarında, Bakırçay havzamızda gerçekleştiriyoruz.
Bu özel etkinlikte, ülkemizin zengin zeytin kültürünü, bu toprakların bereketini ve tarımın önemini bir kez daha vurgulamak için bir aradayız.
Zeytin bu topraklarda hep bolluğun, bereketin sembolü oldu.
Varlığıyla hayatımıza zenginlik kattı.
Verdiği huzurla gölgesinde yaşayan herkese barışın yüceliğini anlattı.
Kalıcı olmanın önemini hatırlattı.
Zeytin, çürüyüp ölse bile dibinden sürgün vererek yeniden dirilen bir ağaçtır.
Ölümsüzdür… Hayat ağacıdır.
Bu nedenle de mitolojide ölümsüzlüğün simgesidir.
Gerçekten de öyledir zeytin…
Herkes gider, o kalır…
Kıymetli Konuklar,
Bugün, yeni sezonun getireceklerini ve zeytin-zeytinyağının bu topraklara tarih boyunca verdiği zenginliği konuşacağız.
Zeytin bizler için sadece bir tarım ürünü değil; aynı zamanda bir kültür simgesi, bu topraklardaki medeniyetlerin besleyici kaynağı ve sağlığında anahtarıdır.
Akdeniz diyetinin temel taşlarından biri olan zeytinyağı, düzenli tüketildiğinde birçok hastalık riskini de azaltmakta, bizlere şifa kaynağı olmaktadır.
Bu nedenle, özellikle sağlıklı yaşam trendlerinin artmasıyla birlikte küresel zeytinyağı talebi de yükseliş göstermektedir.
İnsanlar, daha doğal ve sağlıklı gıdalara yönelirken, zeytinyağı da bu taleplerin merkezinde yer almaktadır.
Ancak, artan talebe rağmen, iklim değişikliği ve doğal afetler gibi faktörler, küresel zeytin üretiminin önünde riskleri de beraberinde getirmektedir.
Son yıllarda yaşananları düşündüğümüzde bunu çok net görebiliyoruz.
Son birkaç yıldır küresel zeytin ve zeytinyağı üretiminde ciddi düşüşler yaşanırken, fiyatlarda da tarihi yüksek değerler görüldü.
Bu durum, piyasalarda dalgalanmalara, ticarette belirsizliklerin artmasına ve sektör temsilcilerinin zorlu bir süreçle karşı karşıya kalmasına neden oldu
Türkiye olarak bu süreci diğer üretici ülkelere göre daha şanslı geçirdiğimizi kabul etmeliyiz.
Nitekim, geçtiğimiz yıl ortalama bir sezon yaşasak da 2022 yılında tarihin en yüksek üretim seviyelerine ulaşmıştık. Bu sezon ise sektör, yeni bir rekora hazırlanıyor.
Geçtiğimiz günlerde açıklana rekolte tahmin çalışması sonucuna göre; 750 bin ton sofralık zeytin, 475 bin ton zeytinyağı üretimi bekliyoruz.
Üretimdeki artışa paralel olarak ihracatta da rekor bir rakama ulaşabiliriz.
Ancak, önceliğimizin rakamsal büyüklüklere ulaşmaktan ziyade; verimliliğimizi ve kalite standartlarımızı yükseltmek, markalaşma çalışmalarına ağırlık vermek ve sürdürülebilir zeytin uygulamalarını benimsemek olması gerektiğine inanıyorum.
Bunları başardığımızda sadece zeytin üretiminde değil, pazarlamada da dünyanın en önemli birkaç ülkesinden biri olabiliriz.
Bunun içinde sektörün her paydaşına önemli görev ve sorumluluklar düşüyor.
Ülkemiz tarımına 133 yıldır hizmet eden İzmir Ticaret Borsası olarak bizde, çalışmalarımızı bu anlayış ile planlıyoruz.
Zeytin ve zeytinyağında hem üretimin hem de ticaretin gelişmesi için birçok proje yürütüyoruz.
Birkaç örnek vermem gerekirse;
• Zeytinin üretilmesinden işlenip ana mamul halinde satılmasına kadar geçen süreçteki değer zinciri içinde zayıf olan,
desteklenmesi ve geliştirilmesi gereken halkaların hangileri olduğunun tespit edilerek politika önerilerinin geliştirildiği “Türkiye’de Zeytin-Zeytinyağı Değer Zinciri Analizi” isimli TAGEM projesini 2022 yılında tamamladık.
• Zeytin üretiminde sürdürülebilir istihdamı desteklemek, yeni nesil genç çiftçi profili oluşturmak ve zeytinliklerde tarım işçilerinin modern uygulamalara teknolojik dönüşüm ile geçişini kolaylaştırmak için yürüttüğümüz
“Köklerimize Teknoloji ile Tutunuyoruz” isimli Avrupa Birliği projesini ise bu yıl içerisinde tamamladık.
• Zeytinyağında kalite bilincinin yerleştirilmesi için Borsamız bünyesinde oluşturduğumuz Zeytinyağı Tadım Panelimiz, Uluslararası Zeytin Konseyi tarafından bu yıl yapılan testlerde de başarılı oldu ve bir yıl daha IOC tanınırlığını devam ettirdi.
• İspanyol ve İtalya ortaklarımızın da bulunduğu “Zeytin Değer Zincirinde Yenilikçi ve Sürdürülebilir Kümelenme Projesi” isimli Avrupa Birliği projemizin açılışını geçtiğimiz günlerde tamamladık.
Bu projemiz ile zeytin sektörü KOBİ’lerini sürdürülebilir uygulamalar konusunda eğitip, tedarik zinciri boyunca iş birliğini teşvik ederek ve kaynakları verimli kullanan teknolojileri destekleyerek,
iklim değişikliğine ve dış faktörlere karşı dayanıklılık oluşturmayı amaçlıyoruz. Bu amaçla üye firmalarımızı projede yer alacak ülkemizden 50 işletme arasında yer almayı davet ediyoruz.
Sevgili dostlar,
Kısacası, İzmir Ticaret Borsası olarak, bu topraklara, insanımıza ve tüm insanlığa duyduğumuz sorumluluğun neticesidir attığımız tüm adımlar…
Bu topraklar bize yüzyıllardır bereketini cömertçe sunuyor.
Zeytin de onların başında geliyor. Bize sadece korumak, emek vermek, ileriye taşımak kalıyor.
Katılımınız ve beni dinlediğiniz için teşekkür ediyor; zeytin sezonu açılışımızın sektörün tüm paydaşlarına bolluk bereket, her birimize umut ve heyecan getirmesini temenni ediyorum.” Dedi.
Kaynak: haberdesonsaniye.com