Hemen hemen hergün felaket haberleri..Trafik kazalarında , patlamalarda, yangınlarda, kavgalarda, hastanelerde hayatlarını kaybedenlere helikopter kazaları eklendi. Aslında helikopter çok keyifli bir hava aracı. Alçaktan uçtuğu için hele de fotoğraf çekmeye meraklıysanız nefis görüntüler ile gideceğiniz yere varıyorsunuz. Kazaları irdelemeden biraz helikopter tarihine bakalım mı?
Kökü Yunancada heliko pteron yani hareketli kanatlar anlamından geliyor. Fransız Gustave Ponton d’Amécourt tarafından 1861’de ortaya atılmış. 1907 yılında Fransız Paul Cornu ilk motorlu helikopteri uçurmuş. Helikopterde yatay olarak dönen helikopter rotor sistemi tarafından sağlanan taşıma ve itme var. Bu, helikopterin dikey olarak kalkmasına ve inmesine ,havada asılı kalmasına ve ileri, geri ve yana uçmasına izin veriyor.
Danimarkalı mucit Jacob Ellehammer, 1912’de Ellehammer helikopterini inşa etti. Bu helikopter, her biri çevresinde altı kanatla donatılmış iki karşı dönen diskle donatılmış bir çerçeveden oluşuyordu. 14 Nisan 1924’te Fransız Étienne Oehmichen, quadrotor helikopterini 360 metre (1.180 ft) uçurarak Uluslararası Havacılık Federasyonu (FAI) tarafından tanınan ilk helikopter dünya rekorunu kırdı.
Daha sonraları Amerika Birleşik Devletleri’nde, Rusya doğumlu mühendis Igor Sikorsky ve Wynn Laurence LePage, ABD ordusunun ilk helikopterini üretmek için yarıştı. Sikorsky R 4, ilk büyük ölçekli seri üretilen helikopterdi. R-4’ün yerini Sikorsky H-5 ve Sikorsky R-6 gibi diğer Sikorsky helikopterleri almadan önce toplam üretim 131 helikoptere ulaştı. Toplamda, Sikorsky, II. Dünya Savaşı’nın bitiminden önce 400’den fazla helikopter üretti.
Günümüzde helikopter insanların ve yüklerin nakliyesi, askeri kullanımlar, iş dünyası, yangınla mücadele, arama ve kurtarma, turizm, tıbbi yardım, adli vakalar, tarım, medya gibi alanlarda yoğun kullanılıyor.
Helikopter kazaları bizde üst üste geldi ancak az değil. Böyle kullanımı yararlı bir araç biraz pilotaj hatası biraz mekanik biraz da hava koşullarına bağlı olarak bolca habere konu oluyor. En son Muğla’da hastaneye çarptı düştü 112 helikopteri
İstanbul Gelişim Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Vatandaş helikopterlerin, yüksek gerilim hatları, ağaçlar, binalar ve direkler gibi engellere çarparak kaza-kırıma uğraması riskinin çok fazla olduğunu söylüyor ve ekliyor:
“Operasyonel hatalar yani kullanıma ya da bakım usullerine yönelik hatalar, mekaniksel ya da elektriksel arızalar ve çeşitli dış etkenler öncelikli. Motor arızası ve kuyruk rotoru ile ilgili yaşanan sorunlar, olumsuz hava şartları dolayısıyla görüş mesafesinin düşük olması, çok alçak irtifada uçulması ve çeşitli pilotaj hataları gibi sebepler de var”
Bu arada CHP Genel Başkan Yardımcısı Sivas Milletvekili Ulaş Karasu’nun Muğla kazası ile ilgili meclis başkanlığına verdiği soru önergesinde dikkati çekenler..
Hastaneye çok yakın konumlandırılan helikopter pistinin kriterleri, SHGM’nin Heliport Yapım Ve İşletim Esasları’na ve Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (İCAO) standartlarına uygun mudur? Dünya üzerinde sıfır görüşle ilerleyebilen uçuş sistemleri bulunmakta iken, hasta ve doktorları taşıyacak, hayati önemde görev yapan helikopterlerin bu modernizasyona sahip olmamasının gerekçesi nedir? Ambulans helikopterlerde olması gereken “Engel Tanımlama Sistemleri” niye bulunmamaktadır?
Tüm kazalarda olduğu gibi bunlar inceleme sonrası belli olacak. Ama hayatını kaybedenler geri gelmeyecek. Yeni kayıplar olmaması için kurşun mu döktürsek acaba?
Bildiğiniz gibi kurşun dökme eritilmiş kurşunun soğuk bir suya dökülmesi, dökme, uygulanışı kimi yörelerde suyun içine ekmek, soğan sarımsak gibi malzemelerin atılması, kurşunun dökülmesiyle çıkan buhar/duman neticesinde kötücül gücün ortadan kalkmasına dayanır. Daha çok kadınlar tarafından gerçekleştirilen kurşun dökme, bu yönüyle anaerkil dönemin ateş, yer-su ve ay kültünün ortaya çıktığı erken dönemin bir tezahürü.
Ne demişti Nazım Usta?
Bağır, bağır, bağır bağırıyorum
Koşun kurşun eritmeye çağırıyorum
Dert çok !