İzmir’in Büyükçiğli Mezarlığı’nda dün gece yaşanan üzücü olay, pek çok insanı derinden etkiledi. Bir şehidimizin mezarı da dahil, 39 mezarın tahrip edilmesi, sadece orada yatanların ailelerinin değil, tüm toplumun yüreklerinde derin bir acı bıraktı. Ancak, bu kez mezarları tahrip edilen acılı ailelerin yüreklerine su serpen bir bürokrat vardı; Mezarlıklar Daire Başkanı Ali Kemal Elitaş.
Bundan önceki yıllarda benzer bir olayla karşılaşmış ve taleplerimi Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü’ne iletmiştim. Doğançay Mezarlığı’nda yatan bir yakınımın mezarının tahrip edilmesinden sonra mezarlıklara mobese kameralari yerleştirilmesi ve güvenliğin artırılması gerektiğini dile getirmiş, bununla ilgili bir talepte bulunmuştum. Ancak, dönemin Mezarlıklar Müdürü, sorun karşısında yeterli sorumluluğu almak yerine, hiç oralı bile olmadı. 6 ay içinde aynı mezar bir daha tahrip edilince, bu sefer müdürlük hakkında kabirleri koruyamadığı için şikayetçi oldum. Dönemin müdürü yine sorunu önemsemedi ve “bizim sorumluluğumuz yok” diyerek olaydan sıyrıldı. Mezarlıktaki kabirleri korumak artık hangi birimin sorumluluğundaysa…
Dün gece ilgisiz bürokratların halının altına süpürdüğü sorunlar ve görmezden geldiği uyarılar, bir toplumun ciğerlerinin yanmasına sebep oldu. Kendini bilmez alçaklar, güvenlik tedbiri olmayan Büyükçiğli mezarlığına elini kolunu sallayarak girip, şehidimiz de dahil 39 kişinin mezarını paramparça ettiler. Ancak, bu sefer Mezarlıklar Daire Başkanı Ali Kemal Elitaş , yaşanan tahribatın hemen ardından olay yerine hızlıca intikal etti. Çalışanlarını yönlendirerek, tahrip edilen mezarların kısa sürede onarımına başladı. Ali Kemal Elitaş’ın bu hızlı müdahalesi aynı zamanda acılı ailelere bir nebze olsun huzur ve güven verdi.
Elitaş, olayın sorumlulularının yakalanması için takipte kalmakla yetinmedi, aynı zamanda mezarlıklara güvenlik kameralarının yerleştirilmesi için girişimlerde bulunarak, ilerleyen dönemlerde benzer olayların tekrar yaşanmaması için çözüm yaratmaya çalışıyor. Çok sevdiğim bir söz var; “Ehline düşmeyen ziyan olur; can da, inci mercan da” diye. Ben bakınca Cemil Tugay’ın Mezarlıklar Daire Başkanlığı’nı ehline teslim ettiğini görüyorum. Umarım Elitaş’ın sorumlu bürotkrat tavrı, İzmir’de bir daha böyle olayların yaşanmasının önüne geçer.