Araştırmalara göre Dikili sözcüğünün Dikili’ye ad oluşuna dair net bir kayıt yok. İzmir’in güzel ilçesi Dikili’nin olduğu yerin yerleşim yeri olması 1800’lü yıllara kadar gidiyor. Ağıl Kale ve Kale Tepe ilk yerleşim merkezlerinden. Arkeolojik bulgular sonucunda bu bölgede Akaların yaşadığı ve kente Aternagus denildiği ortaya çıkmış. İlkçağda Lidyalılar, İranlılar, Frikyalılar, Mysialılar ile Romalılar ve Bergamalılar , Orta Çağ’da ise Bizanslılar, Cenovalılar, Selçuklular ve Osmanlılar Dikili’ye hakim olmuşlar. Bu kadar çok uygarlığın yaşadığı Dikili Aristo, Hermos, August, İskender gibi ünlü kişileri tarihi süreçte ağırlamış, Aterneus, Astria, Teutronia gibi kent ve siteleri topraklarında barındırmış.
Bugünkü Beylik Zeytinliği’nin olduğu yere Bergama Voyvodası Karaosmanoğlu bir çiftlik kurmuş ve civarlarına da zeytin ağaçları dikmiş. Zeytin ağaçlarının dikildiği yere “Dikmelik” denir. Bir varsayıma göre Dikili sözcüğünün bu dikmelik sözcüğünden geldiği sanılıyor. Karaosmanoğlu’na ait başka çiftliklerde olduğundan bu çiftliği diğerlerinden ayırt etmek üzere zeytinlerin dikili olduğu veya dikili çiftlik denmesi büyük bir olasılık.1870’lerde Kaptan İsmail Bey “Liman Reisi” olarak Dikili’ye atanmış. İsmail Bey Dikili’ye geldiğinde buranın bir Türk beldesi olmasına karşılık Türklerin azınlıkta, Rumların çoğunlukta olduğunu ve Rumların iki kilise ile bir okulu bulunduğunu; buna karşın Türklerin ibadet yeri ve okulu olmadığını görmüş. Bunun üzerine harekete geçerek akrabalarının bir kısmını İstanbul’dan alarak Dikili’ye getirtip yerleştirmesinin yanı sıra, etraf köylerden de Türklerin Dikili’ye gelip yerleşmesi için büyük gayret göstermiş. Dikili Belediyesi’nin kente kazandırdığı ve rehber eşliğinde gezme olanağını bulduğum “Kent Arşivi ve Tanıtım Merkezi”nde Dikili tarihi üzerine çok sayıda belge bilgi heykel ve canlandırma var.
İzmir Aşkına Derneği’nin ödüllü müzikali “Sokağın Kadınları” nın gösterimi için Dikili’deydik, ondan biraz kent ile ilgili bilgi paylaştım. Müzikal Dikili Belediyesi’nin hizmete açtığı Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde coşkulu bir izleyici kitlesi eşliğinde hayata geçti. Dikili’yi Dikili yapan unutulmaz belediye başkanı Osman Özgüven. Ancak ikinci dönemini sürdüren Adil Kırgöz de kentin tarihine adını yazdıracaklardan. Bu merkez de onlardan biri. Çok iyi hatırlıyorum açılışta Başkan “Artık çocuklarımızı, gençlerimizi, hemşehrilerimizi 12 ay boyunca edebiyatla, şiirle, tiyatroyla buluşturacağız. Bu kıymetli projeyi Cumhuriyetimizin 100. yılında kazandırdığımız için gururluyum, onurluyum” demişti.
Peki İzmir Aşkına Derneği Başkanı Filiz Güleç ne diyor? Dikili Sosyal Tesisleri’nde uzattım mikrofonu kendisine..
“İzmir Aşkına’dan başka böyle şehir şehir dolaşan bir topluluk yok. Misafir olarak Dikili’deyiz. Dikili’nin çok gelişmiş olduğunu gördüm. Kültür Merkezi harika. 100 kişilik tamamen gönüllülerden oluşan bir takımın oyunu her yerde sahneleyebilmesi çok güzel. Hepimiz amatörüz. Hepimiz farklı mesleklerdeyiz. Hobi olarak başladık ama olay artık bambaşka bir yere geldi. Şu anda kendi yazdığımız kendi yönettiğimiz 3 ayrı oyunumuzla şehir şehir dolaşıyoruz. Bunun yanısıra her hafta İzmir’in farklı bir sahnesinde oyunlarımızı sergiliyoruz. Tüm oyunlar ücretsiz ve sanatseverlere açık. Yoğun ilgiden büyük güç alıyoruz. Yeni oyunumuz 30 Nisan’da İzmir’de gala yapmış olacak”
Turizmci Filiz Güleç İzmir’in tanıtım faaliyetlerindeki eksiklikleri farklı bir yöntemle gidermenin, kentin tarihini de anlatmanın etkili bir yol olacağını düşünerek 2015’te müzikal projesini hayata geçirdi. Tamamen gönüllü ve amatörlerden oluşan 12 kişilik bir ekiple yola çıkan Güleç “İzmir Aşkına” adını verdiği projeyle önce “Mübadele Aşkı” müzikalini sahneye koydu. Daha sonra diğer müzikaller geldi. Güleç zaman içinde ‘İzmir Aşkına Derneği’ni de kurarak projeyi kurumsal bir yapıya dönüştürdü. İlk başta ona ‘Hadi canım sende, delilik bu’ diyenler oldu. 2015’te başladığında 12 sanatsever arkadaşı vardı yanında. Bugün 120 kişiler. Güleç “Amatör kelimesi ‘amor’dan yani aşktan sevgiden geliyor. Bir şeyi sevgi ile yapma işidir amatörlük. İçimize profesyonel kişileri almıyoruz. Barış Kınav ile birlikte yazdığımız ve sahneye koyduğumuz müzikallerimizle İzmir’in tanınmasına küçücük de olsa bir katkımız varsa ne mutlu bize”diyor.
Son aylarda Ankara,Tire ve Dikili’de sergilendi oyunlar. Eskilerde kent kent gezen “Tiyatro Kumpanya”ları vardı. İzmir Aşkına onları sollarsa hiç şaşırmayalım.