TÜRK-İŞ sendikasının 2025 Şubat ayı araştırmasının sonucuna göre;
Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı yani AÇLIK SINIRI 23.324 TL.
Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı yani YOKSULLUK SINIRI 75.973 TL. Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 30.206,24 ’ye yükselmiştir.
Yeni asgari ücretin 22.104 TL, ortalama emekli sandığı aylığının 20 bin 554 TL, BAĞKUR-SSK emekli aylığının 14 bin 469 TL ve ortalama memur maaşının 46 bin 100 TL olduğu günümüzde yüksek enflasyonun faturasını yine işçi, emekli, memur ödemektedir.
Ortalama memur maaşı YOKSULLUK SINIRI’ nın neredeyse yarısına gelmiştir. Sabit gelirlilerin artışları her daim enflasyon altında kaldığı ve enflasyon altında artışlara imza atıldığı için bu duruma gelinmiştir. 2025 enflasyon beklentisi bile % 27 iken göz göre göre memur ve emeklilerine %6+%5 artış öngörülmüş ve enflasyon altında kalmaya yani fakirleşmeye devam edin denilmiştir.
Maaşlara zam yapılacak olan aralık ayında %1.03 olarak açıklanan enflasyon, ocak ayında %5.30, Şubat ayında, %2.27 olarak açıklanmış, ocak ayında yapılan artış şubat ayında yok olmuştur.
TÜİK’in yıllık enflasyonu%39.05, ENAG’ın yıllık enflasyonu ise yaklaşık tam iki katı yani %79,51 olmuştur.
TÜİK enflasyon rakamları konusunda inandırıcılığını yitirmiş, inandırıcılığını kaybetmiş olan enflasyon rakamlarıyla işçinin, memurun, asgari ücretlinin cebinden para çalmaktadır.
Sabit ücretliler dediğimiz işçi, memur, emekliye acilen ek artışlar yapılmalı, ücret artışları, gerçek enflasyon oranlarında her ay yapılmalıdır.
Memurların vergi dilimleri %10 olarak sabitlenmelidir.