Narlıdere, Sahilevler mahallesinde mülk sahibi yerini kiraya verdi. Taşınmaz üzerinde kiracının imara aykırı binalar yaptığı belirlenirken, yüksek miktarda cezalar kesildi ve bu taşınmazlara yıkım kararı çıktı. Yıkım kararı çıkmasına rağmen binaların hâlâ ayakta olması, büyük bir skandal.
Daha büyük bir skandal ise Narlıdere Belediyesi’nin, binaları “yıkılmış gibi” göstererek yeni encümen kararı alması. Halen yerinde duran iki yapının fotoğrafları ve tespitleri, belediyenin düzenlediği tutanağın gerçeği yansıtmadığını açıkça gözler önüne seriyor.
NARLIDERE BELEDİYESİ’NDEN SKANDAL UYGULAMA: “YIKILDI” DEDİLER, BİNALAR HÂLÂ AYAKTA!
İzmir’in Narlıdere ilçesinde belediyenin usulsüz ve çelişkili uygulamaları bir mülk sahibini milyonlarca lira zarara uğrattı. Sahilevleri Mahallesi’nde bulunan taşınmaz üzerindeki imara aykırı yapılar için “yıkılmış” gibi işlem yapılırken, söz konusu binaların hâlâ yerinde durduğu ortaya çıktı.
Söz konusu taşınmazın eski maliki, mülkü turizm tesisi yapılması amacıyla bir şirkete kiraya verdi. Kiracı şirketin ruhsatsız olarak inşa ettiği yapılar nedeniyle belediye bir kısmını yıktı, geri kalanı ise adli ve idari riskler doğurdu. Bu riskleri bertaraf etmek isteyen malik, taşınmazı 500.000 Euro cezai şartla Mustafa Karasakal’a sattı. Ancak asıl skandal, satıştan sonra yaşandı
BELEDİYE, KİRACIYA KESİLEN CEZAYI MALİĞE ÖDETTİ!
Olayın bir diğer skandal boyutu ise belediyenin uyguladığı para cezasında yaşandı. Taşınmaz üzerine ruhsatsız yapılar inşa eden kiracı şirkete kesilen 1.600.000 TL’lik idari para cezası, hiçbir hukuki dayanak olmaksızın taşınmazın sahibi olan müvekkile ödetildi. Üstelik bu ödeme yapılmadan önce müvekkilin mal varlığına haciz konuldu ve satış işlemlerine engel olundu. Müvekkil, kendi adına kesilen ve henüz kesinleşmemiş olan 1.100.000 TL’lik cezayı dahi hukuken zorunlu olmamasına rağmen ödemek zorunda kalmışken, bir de kiracının cezasını üstlenmek zorunda bırakıldı.
HUKUK TANIMAZ UYGULAMAYA YARGI DUR DİYECEK Mİ?
Narlıdere Belediyesi’nin bu işlemleri müvekkil tarafından “açık bir hak gaspı” ve “hukuka aykırı cebri tahsilat” olarak nitelendirilirken, konuya ilişkin açılan davalar ise hâlâ devam ediyor. Belediyenin, hem gerçek dışı tespitlere dayanarak encümen kararı alması hem de cezaları ilgisiz kişilere ödetmeye zorlaması, kamu vicdanını yaralayan ciddi bir yönetim krizi olarak değerlendiriliyor.
“BU BİR GASP, BU BİR YÖNETİM SKANDALIDIR”
Konuya ilişkin açıklama yapan müvekkilin avukatları, “Belediyenin yaptığı bu işlemler açıkça hukuka aykırıdır. Hiçbir ilgisi olmayan kişi, 1.600.000 TL ödemeye zorlanmıştır. Binalar yıkılmış gösterilip, olmayan bir duruma dair işlem tesis edilmiştir. Bu durum sadece müvekkilimizin değil, tüm vatandaşların güven duygusunu zedelemektedir. Bu skandalın sorumluları hukuk önünde hesap verecektir” ifadelerini kullandı. Üstelik satıştan önce yıkılması için cezalar kesilen binalar, sahip değiştirdikten sonra ne oldu da yıkım kontrol bile edilmeden encümen kararı çıkarılıp herşey usulüne uygun olarak gösterilmiş akıllarda büyük soru işareti doğuruyor.