Anneler günü sadece çiçekle kutlanan bir gün değildir. Kimi annelerin hikâyesi, yeryüzüne serilmiş gizli bir dua gibi yaşar. Benim anneanneminki gibi…
1922 yılında, Muş’un Varto ilçesinde bir kız çocuğu doğar. Zor zamanlardır. Anneannemin annesi, kızamık ve salgın hastalıklardan birer birer yitirdiği çocuklarının ardından artık umudunu başka kapılarda aramaktadır. O dönem bölgede yaşayan Ermeniler’de çocuk ölümleri az olduğu için, kerameti isimlerinde sanarak, bir türbenin başında ellerini açar göğe:
“Yeter ki bu seferki çocuğum yaşasın, ona Ermeni ismi koyacağım.”
Ve bu sefer hayatta kalan kızına, Ermenice “kız çocuk” demek olan “Ahçik” ismini verir.