Hizmetli mi? Hizmetli memur mu?
Kamuda görev yapan aşçı, berber, bekçi, kaloriferci, teknisyen yardımcısı, terzi gibi birçok unvana sahip devlet memurlarının, “yardımcı” etiketi altında sosyal haklardan ve mesleki itibarlarından mahrum bırakıldığını ifade eden BİRLİK SAĞLIK SEN Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin KUCUR, bu görevlerin büyük çoğunluğu yıllarca taşeron şirketler aracılığıyla yürütüldü. Taşerondaki işçilerin sürekli işçi statüsüne geçirildi. Ancak kamuda Hizmetli adı altında görev yapan memurlar hizmetli olmaya devam etti.

“Adı Memur, Maaşı Değil!”
KUCUR, Söz konusu personellerin Devlet Memurları Kanunu’na tabi olmalarına rağmen, Yardımcı Hizmetler Sınıfı personelinin diğer memurlara göre daha az maaş aldığını, ek göstergeden yararlanamadıklarını ve kariyer yollarının neredeyse tamamen kapalı olduğunu dile getirdi. Ayrıca görev tanımlarının net olmaması nedeniyle bu çalışanların görevleri dışında çalıştırıldıklarını, itiraz ettiklerinde ise “sorunlu personel” olarak yaftalandıklarını belirtti.

“Eğitim ve Liyakat Esas Alınmalı”
BİRLİK SAĞLIK SEN Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin KUCUR, Kamuda Eğitim ve Liyakat Esas Alınmalı. Yardımcı Hizmetler Sınıfı’nda görev yapan personelin eğitim düzeylerine ve liyakatlerine uygun şekilde Genel İdare Hizmetleri (GİH) veya Teknik Hizmetler Sınıfı (THS) kadrolarına geçirilmesi gerektiğini de ifade etti. “Bu insanlar yıllardır özveriyle çalışıyor. Onların emeğini yok sayamayız” diyerek çağrısını yineledi.

“12. Kalkınma Planı Gereğini Yapın”
Devletin resmi politika belgesi olan 12. Kalkınma Planı’na da dikkat çeken KUCUR, planda açıkça kamuda istihdamın sadeleştirilmesi, ücret adaletinin sağlanması ve asli görevlerde çalışan personelin kadroya geçirilmesinin hedeflendiğini hatırlatarak, Kamuda Yardımcı Hizmetler Sınıfı diye bir kadronun olmaması gerektiğini ifade etti.

2019’daki Mübaşirlere verilen hak tüm yardımcı hizmetlilere verilmeli.
2019 yılında mübaşirlerin GİH kadrosuna geçirilmesinin önemli bir örnek olduğunu belirten KUCUR, “Bugün bekçi, kaloriferci, teknisyen yardımcısı gibi görevlerde bulunan tüm Yardımcı Hizmetler Sınıfı personeli için de aynı düzenleme yapılmalıdır. Bu sadece bir örnek değil, kamuda birliğin sağlanması adına da bir zorunluluktur” dedi.

“Bu Talep Lütuf Değil, Anayasal Eşitlik Çağrısıdır”
Bu taleplerin bir ayrıcalık değil, anayasanın eşitlik ve adalet ilkelerinden kaynaklanan haklı bir çağrı olduğunu vurgulayan KUCUR, Meclis raflarında bekleyen kanun tekliflerinin artık tozlanmaktan kurtarılması gerektiğini de söyledi. “Seçim meydanlarında verilen sözler unutulmamalıdır. Kamu emekçileri bu sözlerin takipçisidir. “Yardımcı Hizmetler Sınıfı kaldırılsın, kamuya adalet gelsin!”  ifadelerini kullandı.