Etkinliğe Sındırgı Belediye Başkanı Serkan Sak, Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız, AK Parti MKYK Üyesi Hamza Dağ, Anahtar Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Kalafat, AK Parti İzmir İl Yönetim Kurulu üyesi Murat Gökçekaya, Çiğli Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Arif Altıkulaç, CHP Çiğli İlçe Başkanı Erkan Akar ve AK Parti Çiğli İlçe Başkanı Oktay Özdemir’in yanı sıra çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Kahvaltının düzenlendiği salonun girişinde Sındırgı depremi sonrasında çekilen fotoğraflardan oluşan bir sergi açıldı. Sergide, depremde hasar gören konut ve iş yerlerine ilişkin kareler yer aldı.

“Çorbada bizim de tuzumuz olsun istedik”
Programda konuşan Balıkesirliler Derneği Başkanı Mehmet Gülcan, depremin ardından bölgede kapsamlı saha çalışmaları yürüttüklerini belirterek, maddi yardımların yanı sıra moral ve gönül desteğinin de önemli olduğuna dikkat çekti.
Gülcan, Sındırgı’da yüzlerce konutun ağır hasar gördüğünü, çok sayıda iş yerinin ise yıkıldığını veya yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ifade ederek, “Bu tablo karşısında bizler de ‘ne yapabiliriz’ diye düşündük. Bir çorbada bizim de tuzumuz olsun istedik” dedi.
Yardım sürecinde pek çok gönüllünün ve hayırseverin destek verdiğini dile getiren Gülcan, organizasyona katkı sunan kurumlara, siyasi parti temsilcilerine, sivil toplum kuruluşlarına ve katılım sağlayan vatandaşlara teşekkür etti.

“Sındırgı’yı Hep Birlikte Ayağa Kaldıracağız”
Programda konuşan Sındırgı Belediye Başkanı Serkan Sak, Sındırgı’nın tarihsel, kültürel ve ekonomik yapısından bahsederek ilçenin yaşadığı deprem sürecini ayrıntılarıyla anlattı. Sahip olduğu geniş coğrafya, tarım, hayvancılık ve turizm potansiyeline rağmen uzun yıllardır göç verdiğini ifade eden Sak, 10 Ağustos’ta meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki depremin, yapı stokunun eski olması nedeniyle ilçede çok ağır hissedildiğini belirtti. İlk depremde 986 bağımsız bölümün hasar gördüğünü, 29 esnafın iş yerinin yıkıldığını dile getiren Sak, 27 Ekim’de yaşanan ikinci 6.1 büyüklüğündeki depremin ise ilçe merkezinde ciddi yıkıma neden olduğunu, bu depremde de yaklaşık 671 konut ile 129 iş yerinin zarar gördüğünü söyledi. Gelinen noktada Sındırgı’da ticaretin neredeyse durma noktasına geldiğini ve yaklaşık 150 esnafın iş yerini kaybettiğini vurgulayan Sak, deprem sürecinin kamuoyuna yansıtılandan çok daha ağır bir tablo ortaya koyduğunu ifade etti. Yıkımların başladığını ve ilçenin ana caddelerinin büyük bölümünün dönüşüm sürecine girdiğini aktaran Sak, 531 konut için temel atma töreninin gerçekleştirildiğini ancak bunun yeterli olmadığını kaydetti. Sındırgı’nın “afet bölgesi” ilan edilmesi için girişimlerde bulunduklarını belirten Sak, esnafın, çiftçinin ve vatandaşların sigorta, banka ve kredi borçlarının ertelenmesi, konutların yenilenebilmesi için ek kredi ve desteklerin sağlanması gerektiğini vurgulayarak, bu konuda tüm siyasi temsilcilerden, özellikle Hamza Dağ’dan da destek belediklerini belirtti ve “Sındırgı’yı hep birlikte ayağa kaldıracağız” dedi.

“Asıl önemli olan deprem gelmeden hazırlık yapmak”
Etkinlikte konuşan AK Parti MKYK Üyesi Hamza Dağ ise İzmir’in, çevre ilçeler ve kırsal bölgelerden yoğun göç alan bir şehir olduğunu belirterek, bölge insanının ortak bir hayat hikâyesini paylaştığını söyledi. Sındırgı, Simav, Demirci ve çevre ilçelerden İzmir’e gelen vatandaşların çoğunun eğitim ve ekonomik nedenlerle doğdukları topraklardan ayrıldığını ifade eden Dağ, “Hepimiz benzer hikâyelerle buraya geldik; geçim kaygısı, çocuklarımızın geleceği ve eğitim umudu bizi bu şehirde hemşeri yaptı” dedi. Depremin Türkiye’nin değişmez bir gerçeği olduğuna dikkat çeken Dağ, Sındırgı’da yaşanan depremlerin bu gerçeği bir kez daha hatırlattığını vurguladı. Devletin ve hükümetin deprem sonrası ciddi çalışmalar yürüttüğünü belirten Dağ, asıl önemli olanın deprem gelmeden önce hazırlık yapılması olduğunu ifade etti. Yerel yönetimler ve merkezi idarenin bu konuda ortak sorumluluğu bulunduğunu dile getiren Dağ, “Bugünün siyasetçilerinin geçmişteki yapılaşmadan doğrudan sorumluluğu olmasa da görev süreleri boyunca riskleri azaltacak adımlar atması gerekiyor. Beş yıl, on yıl içinde dahi olsa her atılan adım çok kıymetlidir” dedi. İzmir depreminde de benzer acıların yaşandığını hatırlatan Dağ, Sındırgı’da yaraların sarılması ve kentin yeniden ayağa kaldırılması sürecinde her türlü desteği vermeye hazır olduklarını ifade etti.

“Türkiye’nin en büyük beka sorunu depremdir”
Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız ise Balıkesirliler Derneği’nin düzenlediği kahvaltıyı “gönül sofrası ve gönül birlikteliği” olarak nitelendirerek, böyle bir dayanışmanın parçası olmaktan memnuniyet duyduklarını söyledi. Sındırgı Depremi’nde hayatını kaybeden vatandaşa rahmet, yaralılara acil şifalar dileyen Yıldız, dayanışmanın acıları azaltan ve iyileştiren en güçlü unsur olduğunu vurguladı. Depremin Türkiye’nin en önemli ve en büyük beka meselesi olduğuna dikkat çeken Yıldız, “Diğer tüm sorunlarla devletimiz mücadele eder ancak depreme karşı akıl ve bilim doğrultusunda ortak hareket etmek zorundayız” dedi.

























