Programda, Güney Azerbaycan Milli Hükümeti’nin yıkılışının yarattığı tarihsel travmayı simgelemek amacıyla katılımcılar siyah kurdeleler taktı.
Programda konuşan Çağdaş Azerbaycan Kültür Merkezi Başkanı Cemal Mehmethanoğlu, 21 Azer’in Güney Azerbaycan Türkleri açısından yalnızca bir tarih değil, aynı zamanda yarım kalan bir devlet tecrübesi ve bastırılmış bir halk iradesi olduğunu vurguladı. Mehmethanoğlu, Güney Azerbaycan Milli Hükümeti’nin 1945 yılında Seyid Cafer Pişeveri liderliğinde kurulduğunu hatırlatarak, bu kısa süreli yönetimin modern anlamda halkçı ve reformcu bir çizgi izlediğini ifade etti.

Mehmethanoğlu açıklamasında, “Güney Azerbaycan Milli Hükümeti, ana dilde eğitimi hayata geçiren, yerel yönetimleri güçlendiren, toprak reformlarıyla köylünün emeğini koruyan ve kadınların toplumsal hayata katılımını teşvik eden ilerici bir yönetim modeli ortaya koymuştur. Bu yönüyle yalnızca Güney Azerbaycan için değil, bölge halkları için de örnek teşkil eden bir deneyimdir” ifadelerini kullandı.
Milli hükümet döneminde Azerbaycan Türkçesinin resmî kurumlarda ve eğitimde kullanılmaya başlanmasının tarihsel bir kırılma noktası olduğunu belirten Mehmethanoğlu, yayımlanan gazeteler, açılan okullar ve kültürel faaliyetlerle Güney Azerbaycan’da güçlü bir milli uyanış yaşandığını dile getirdi. Ancak bu sürecin, uluslararası dengeler ve merkezi İran yönetiminin baskıları sonucunda 1946 yılında askeri müdahaleyle sona erdirildiğini hatırlattı.

Konuşmasının devamında yıkılış sürecine de değinen Mehmethanoğlu, “21 Azer Milli Hükümeti’nin yıkılışı sadece bir yönetimin sona ermesi değil, aynı zamanda binlerce insanın sürgün edilmesi, tutuklanması ve kültürel kazanımların yok edilmesi anlamına gelmiştir. Buna rağmen bu miras, Güney Azerbaycan Türklerinin hafızasında yaşamaya devam etmektedir” dedi. Mehmethanoğlu’nun özellikle İran yönetimi tarafından oluşturulan kütüphanenin ve basılan Türkçe kitapların yakıldığını anlatırken oldukça duygulandığı görüldü.

























