Farklı coğrafyalardan, farklı yaş ve kültürel arka planlardan gelen 12 kadın yazarın 14 hikaye ile kaleme aldığı eser, tarihsel kurgu metinleriyle toplumsal hafızada sessiz kalmış kadınların hikâyelerini gün yüzüne çıkarıyor. Yazın atölyeleri, hikâye derlemeleri ve titiz editoryal süreçlerin ardından okurla buluşan kitap, çok dilli ve çok katmanlı yapısıyla bir kolektif hafıza belgesi niteliği taşıyor.
Şendinç: “Kadınların saklı kalmış sesini derledik”
BPW İzmir Yönetim Kurulu Başkanı Hayriye Şendinç, ortaya çıkan eserin sadece kişisel değil tarihsel ve kültürel bir kolektif hafıza çalışması olduğunu vurguladı.
Bu çalışmanın BPW tarihinde önemli bir yer tutacağını ve derneğin kurumsal belleğini geleceğe taşıdığını belirten Şendinç, şu değerlendirmede bulundu: “Bu eser, farklı coğrafyalardan ailelerimizde ve kültürümüzde saklı kalan kadınlara ses vermek ve onları onurlandırmak için kaleme alındı. Ailemin Kadınları, sessiz kalmış kadınlara duyulan vefanın, kadınlar arası dayanışmanın ve yazının iyileştirici gücünün bir ürünüdür. Projemizin kapanışı, bu anlamda bir başlangıçtır çünkü kolektif hatırlamanın yeni bir sesi artık var. Amacımız, saklı kalan kadınların hikâyeleriyle özellikle genç kadınlara ilham vermek ve onları kendi hikâyelerini yazmaya cesaretlendirmektir. Bu eser için emek sarf eden yönetim kuruluna, kültür sanat spor komitesine ve bu projede yer alan her bir üyesine teşekkür ediyorum. Ayrıca Unesco’nun Türk dillerini kadim medeniyet mirasının evrensel bir değeri olarak tescil ederek ”Dünya Türk Dili Ailesi Günü” ilan ettiği 15 Aralık’taki özel günde bu etkinliği yapmanın da gururunu yaşıyoruz.”
Kolektif hafızaya kalıcı bir iz
Proje Koordinatörü ve BPW İzmir Kültür, Sanat ve Spor Komitesi Başkanı Dr. Sevay İpek Aydın ise projeyi hayata geçirirken amaçlarının sadece hikâye toplamak değil, toplumsal bellekte kalıcı bir iz bırakmak olduğuna dikkat çekti.
Kolektif hafızanın bir toplumun kimi hatırlayıp kimi unuttuğunu belirlediğini söyleyen Aydın, şöyle konuştu: “Özellikle kadınların sessizleştirilmiş hikâyeleri, bu hafızada çoğu zaman yer bulamaz. Ailemin Kadınları kitabı, bu sessizlikleri birlikte duyulur kılma çabamızın bir ürünüdür. Sivil toplumun kültürel belleğe katkı sunması gerektiğine inanarak çıktığımız bu yolda, projemizin somut bir çıktısı olarak bu kitabı literatüre kazandırmanın gururunu yaşıyoruz”
—

























