Geçtiğimiz günlerde yayınladığımız Çiğli’de özel bir hastanede göz ameliyatı sonrasında kör olan Betül Hanım’ın başından geçenlerin ardından bize ulaşan bir okurumuzun ailesinde de yine aynı hastanede Gökhan E. isimli doktora ameliyat olan ve iki gözü birden Kör olan Zahide T. isimli hastamızın başından geçenleri anlatacağız.
Zahide hanım bu operasyonu geçirdiğinde 34 yaşında, çalışan, genç bir kadınmış. şimdi ise 41 yaşında ve gözleri görmeyen mecburen malulen emekli olmak zorunda kalan eşi ve çocuklarına muhtaç durumda, psikolojisi bozulmuş tedavi gören bir kişi haline gelmiş.
VARAN 2
YİNE AYNI HASTANE, YİNE AYNI DOKTOR
Zahide hanıma başından geçenleri sorduk ve bir dokunduk bin ah işittik. Yaşadıklarını kendisinden dinleyelim;
“Ben de tavuk karası denilen bir hastalık vardı, yıllarca bu hastalık ile yaşıyordum sürekli kontrollere gidiyordum. Başkent Üniversite Hastanesi’nde doktor Sinan E. muayenelerimi yapıyordu. Arada gözlük numaralarım değişiyordu onda da sıkıntı yoktu. Başkent hastanesine son gittiğimde Sinan Bey ayrılmış hastaneden. Ben de başka doktor araştırırken biri Çiğli’deki başka bir özel hastanenin göz konusunda çok iyi olduğunu söylerek, bana o hastaneyi tavsiye etti. Ben de tavsiye edilen o hastaneye gittim ve Doktor Gökhan E. ye randevu aldım. Doktor Gökhan E. bana “sende Tavuk Karası falan yok senin katarakt’ın tabaka gibi olmuş.Ameliyat ile alırız onu. Şuan gördüğünden yüzde 30 daha iyi görürsün ve gözlük kullanmana gerek kalmaz,.15 dakikalık bir ameliyat, çok kolayca hallederiz” dedi. Eşim ile konuştuk ve Gökhan Bey’in kendinden emin tavırlarına güvenerek ameliyata karar verdik.
İlk başta bir gözüme operasyon yaptı, ilk kontrolde ben bir şey görmüyorum dediğinde zaten göz yavaş yavaş alışacak, 2-3 ay içinde net göreceksin dedi. Biz de buna istinaden bekledik ve ertesi hafta ikinci gözümden operasyon geçirdim. O da aynı oldu. hiç bir şey görmemeye başladım. Bunun üzerine kntrolde paniğe kapılan Gökhan E. beni başka bir doktora yönlendirdi. Tesadüf, daha önce Başkent Üniversitesi Hastanesi’nde muayenelerimi yapan Sinan E. Bey de bu hastaneye geçmiş. Beni ona yönlendirdiler. Sinan Bey beni görünce ‘Ne oldu kız sana ne yaptın böyle? Tavuk karası hastalığında göze bıçak değmemeli’dedi. Ben de durumu anlatınca yorum yapmadı. Muayene etti, sana kök tedavisi uygulayacağız dedi. Kolumdan kan alıp gözüme enjekte ettiler. Normalde 3 seans yeterli oluyormuş, bana 14 hafta boyunca her hafta yaptılar ve her uygulamada o zamanın parası 500 TL aldılar hepsini nakit ödedik. 14. hafta da artık paramız kalmadı, oğlumun altın künyesi vardı onu bozdurduk. Paramız bitince de tedaviyi kesmek zorunda kaldık.
Şikayette bulunmak için Savcılığa gittik dilekçemizi okuyan Savcı bana döndü “kızım çok güçlü bir avukatın varsa dava aç yoksa karşındaki kişiler çok güçlü bir şey elde edemezsin” dedi bunun üzerine paramız olmadığı için bizde dava açamadık
Bu olayın üzerinden Tam 7 yıl geçti, o zaman 34 yaşındaydım. 2 çocuğum var; biri 2 yaşında diğeri 7 yaşındaydı. Ben çocuklarımın yüzlerini göremiyorum. Onlara yeterince bakamıyorum. Allah razı olsun eşimden her şey ile o ilgileniyor. Psikolojik tedaviler gördüm. Hem de sadece benim değil, çocuklarımın da psikolojisi bozuldu. Ailemiz alt üst oldu.
Sizin daha önce yaptığınız haberi bana söylediler. Benim gibi demek başka insanlarında başına geldi, bir daha kimsenin başına gelmesin istiyorum. Geç de olsa ben de dava açıyorum. Sorumluluğu olanlar cezalarını çeksin.
Evet Zahide hanımın başına gelenler de bunlar, özel hastaneler dosyasında daha çok olay var ve biz bu olayların üstüne gitmeye devam edeceğiz ki bir daha kimsenin başına gelmesin.
Kaynak: Nhaberizmir.com