Kürsüye çıktığında öncelikle geçtiğimiz gün atanması gerçekleşen Kadın Kolları’nın yeni başkanı Necla Dülgeroğlu’nun salonda olup olmadığını soran Karadağ, Dülgeroğlu’nun salonda olduğunu görünce , bir aydır iki erkeğin kendi aralarındaki anlaşmazlıktan dolayı düşürülen kadın kolları başkanının yerine yeni başkan atanamadığını, kadınlara reva görülen bu uygulamayı şiddetle kınadığını belirterek, “Size bir önerim olacak; İstifa edin, kadın kolları tekrar seçime gitsin. Sizin tekrar seçilmeniz için bir kardeşiniz olarak kapı kapı dolaşayım. ” ifadelerini kullandı.
Çocuklar artık Nazım Hikmet’in dizelerine inanmıyorlar
Sonrasında kürsüden hazırladığı metni okuyan Süleyman Karadağ, hem ülke siyasetine hem de Çiğli’deki yerel sorunlara dair kapsamlı bir değerlendirme yaparken, kendisinin henüz 18 yaşında bir üniversite öğrencisiyken AK Parti’nin iktidara geldiğini, gençlik yıllarının tamamının AK Parti iktidarının gölgesinde geçtiğini belirterek; “Nazım Hikmet’in ‘Çocuklar inanın, inanın çocuklar Güzel günler göreceğiz güneşli günler’ dizeleri ile söz verdiğimiz çocuklar, yaşamları boyunca başka bir iktidara, özgür, demokratik, ferah bir ülkeye tanıklık edemediler. AKP iktidarında doğan çocuklar bugün 23 yaşına geldi. Artık Nazım Hikmet’in dizelerine de inanmıyorlar.” açıklamasında bulundu.
Sağ siyasetten medet umma dönemini geride bırakmalıyız.
Son 15 yılda 15 bin doktor yurtdışına göç ettiğini, gençler artık bu ülkede kendileri için bir gelecek göremediğini belirten Karadağ, asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığı, insanların çöplerden ekmek topladığı,parası olmayanın sağlık hizmetlerine ulaşamadığı, sistemi eleştiren avukatların, gazetecilerin, muhaliflerin ve hatta siyasi parti liderlerinin cezaevlerinde tutsak edildiği günlerden geçtiklerini ama buna rağmen iktidar partisinin halen anketlerde %35 oyu göründüğünü hatırlatarak, “AKP iktidarındaki 10 yılımızı AKP’ye oy veren vatandaşları suçlamakla geçirdik. Sonraki 10 yılımız ise sağ zihniyetli siyasetçilerden medet umarak geçti” özeleştirisinde bulundu
Yıllarca CHP’de milletvekilliği yapan Abdüllatif Şener’in yuvasına döndüğünü, 20 vekil trasfer edilerek seçimlere girmesi sağlanan Akşener’in masayı dağıttığını, CHP oylarıla meclise giren Suriye Savaşı’nın mimarı Ahmet Davutoğlu’nun “AK Parti’den kopmadım, ben hala ak partinin ruhunu temsil ediyorum” açıklamalarını hatırlatan Süleyman Karadağ; “Artık kuruluş değerlerine dönmenin; Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün vizyonuna, Karaoğlan Ecevit’in halkçılığına, Erdal İnönü’nün birleştiriciliğine sarılmanın vaktidir. Cumhuriyet Halk Partisi; ancak sol değerlere, sosyal demokrasiye sahip çıkarak ve açlık sınırında yaşayan vatandaşın gönlüne girerek iktidar olabilir.” sözleriyle partisi iktidara götürecek yolun, yol haritasını çizdi.
Çiğli’deki yerel yönetimlerle ilgili de çarpıcı eleştirilerde bulunan Karadağ, belediyenin mali sorunları, işçi çıkarmaları ve mobbing iddialarına dikkat çekerek. “Son 23 yıldır Çiğli Belediyesi Cumhuriyet Halk Partili başkanlar tarafından yönetiliyor. Ancak belediyenin borcu çığ gibi büyüyor, her gelen yönetim bir önceki yönetimi suçluyor. Çiğli için köprüden önce son çıkıştayız” dedi.
“3. Bir Yol Mümkün”
Meclis üyesi olarak kürsüye çıktığı ilk gün söylediği “Ben bugün burda kendimi tanıtmayacağım. Görev süremin sonunda sizler beni, emeğin, emekçinin, ezilenin yanında, emek düşmanlarının, arsızların ve hırsızların karşısında duran bir kardeşiniz olarak tanıyacaksınız” sözlerini hatırlatan Karadağ, “Şu an sizlerin karşısında, bu sözlerimin arkasında durabilmiş olmanın özgüveni ile konuşuyorum” ifadelerini kullandı. Siyasetten nemalanan bir avuç kendini bilmezin, yıllardır partiyi dizayn etmeye, parti emekçilerini kendi tekeli altına almaya çalıştığını vurgulayan Karadağ, partililere çağrıda bulunarak; “Sizlerin vicdanına ve ferasetine güvenerek önümüzdeki kongre için ilçe başkanlığı adaylığımı açıklıyorum. Daha önce hangi ekiple, kiminle siyaset yapmış olursanız olun gelin Çiğli’de devrimi gerçekleştirelim. 3. Yolu hep birlikte açalım.” açıklamasında bulundu.