Ulusal TV Ege Bölgesi Temsilcisi Muhammed Çopur, şu iddiayı gündeme taşıdı:“Köyler, elektriğin değil; ihmalin kurbanı. Raporlar ortada olmasına rağmen sorumluluk sessizlikle örtülüyor. Kamu zararı bu kadar görünürken görmezden gelinemez.”
Çopur ayrıca, GDZ’den ve ilgili kurumlardan acil açıklama beklediklerini vurguladı.
Küller İçinde Kalan Köyler: Mağdurların Feryadı Duyulacak mı?
Yangın Bitti, Hayat da Öyle mi?
İzmir’in Ödemiş ilçesine bağlı Tosunlar ve Karadoğan köyleri… Bir zamanlar zeytin ağaçlarının gölgesinde çocukların oynadığı, tavuk seslerinin yankılandığı, çay ocaklarında hayatın ağır ağır aktığı bu köyler; bugün küller içinde.
Artık orada hayat yok.
Kaldıysa da, sadece yangından sağ kurtulanların içindeki is kokusu gibi; ciğeri yakan bir yaşam kalıntısı…
Alevlerin ardından geriye kalan nedir?
️ Harabeye dönmüş evler,
Telef olmuş hayvanlar,
Kül olmuş zeytinlikler,
Ve “40 yıllık emeğimiz gitti” diyen bir çiftçi: Mustafa Keskin.
Sadece evi değil, hayalleri de yandı.
Üzerinde bir tişört ve pantolonla kalan köylüler, “Devlet nerede?” diye soruyor.
Haklılar.
Kim Ödeyecek Bu Zararı?
– Yangının ardından evsiz kalan köylüler şu anda barınacak bir yer bulamıyor.
– Elektrik şirketi GDZ suskun.
– Sigorta yok.
– Tazminat yok.
– Ziyaret yok.
– Sadece gözyaşı var.
Karadoğan köyü muhtarı Levent Köymen’in sözleri, köylünün yalnızlığını haykırıyor:
“Köyümüz bir hayalet köy gibi oldu… Onlarca ev yaşanmaz halde. İşimiz zor.”
Soruyoruz:
– Bu insanların hakkını kim savunacak?
– Devlet kurumları, elektrik dağıtım şirketine karşı köylünün yanında olacak mı?
– 40 yılda kurulan bir hayatın karşılığı sadece ‘geçmiş olsun’ mu?
Soruşturma Var mı? Varsa Nerede?
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, NTV canlı yayınında orman yangınlarıyla ilgili genel açıklamalarda bulundu.
1 Haziran’dan bu yana 168 kişinin gözaltına alındığını, 39 kişinin tutuklandığını, 64’üne adli kontrol verildiğini söyledi.
Ama ne dedi, ne demedi?
Elektrik şirketlerinden bahsetmedi.
GDZ Elektrik’in adını bile anmadı.
Elektrik hatları yüzünden çıkan yangınlarla ilgili bir tek satır yoktu.
– Sadece vatandaşa sorumluluk yüklendi.
– Peki, ya enerji hatlarını korumayan şirketler?
– Rüzgârla savrulup kuru otları tutuşturan alçak gerilim hatları?
– Onlar için neden adım atılmıyor?
Tosunlar Yangını Raporla Tescillendi!
Tosunlar yangınıyla ilgili hazırlanan resmi teknik raporda yangının çıkış sebebi açık şekilde belirtilmişti:
“Yerleşim yeri yakınında bulunan tarla üzerinden geçen alçak gerilim hattının herhangi bir nedenle (deforme olma, rüzgârın etkisi vb.) koparak toprakla temas etmesi ile oluşan kıvılcımların kuru otları tutuşturup… yangının çıkmış olabileceği kanaatine varılmıştır.”
Yani:
Sorumluluğun GDZ elektrik hattına sahip şirketlerde olma ihtimali çok yüksek görünüyor!
– Rapor ortada.
– Ama hâlâ sessizlik hâkim.
– Sahi, bu suskunluk neyin işareti?
Vicdanın Susturulamadığı Yerdeyiz
– Şimdi herkes soruyor:
– Bu köylülerin hakkını hangi kurum savunacak?
– Sorumlu şirket yargıya ve kamuoyuna hesap verecek mi?
– Bilirkişi raporları açıkken neden hâlâ yargı devreye girmedi?
İzmir Valisi Dr Süleyman Elban’ın açıklaması üzerine jet hızı ile açıklama yapan ama şimdi sesi çıkmayan GDZ Elektrik A.Ş İzmir valisinden ve kamuoyundan özür dileyecek mi?
Bu köyler, elektriğin değil; ihmalin kurbanı.
Ve biz bu ihmalin izini süreceğiz.
Çünkü bu yangınların faili; sadece ormanları değil, bir halkın geleceğini de yaktı.
Devam Edecek…
– Ödemiş köylerindeki “hayalet evlerin” altında yatan ihmaller zinciri ne?
– GDZ Elektrik’in daha önceki benzer ihmalleri tescilli mi?
– Valilik raporlarına rağmen neden sessizlik hâkim?
– O gün o hat neden korumaya alınmadı?
– Vatandaşlar olarak soruyoruz:
– İzmir’i yakan tellerin sahibi/sahipleri kim/kimler?
– Peki… Gizli bir el mi devrede?
– Adalet, sadece köylü için mi var?
– Elektrik şirketi, kamu karşısında ayrıcalıklı mı?
“Kamu zararı” bu kadar görünürken neden görmezden geliniyor?

























