Müslüm Kıyıçkan’ın kaleminden; “Edebiyat”
Yazdırmalısın mezar taşına: “Ey hayat, sen şavkı sularda bir dolunaysın. Aslında hiç olmadım ben bu oyunda. Ömrüm beni yok saysın...” ...
devamı...Yazdırmalısın mezar taşına: “Ey hayat, sen şavkı sularda bir dolunaysın. Aslında hiç olmadım ben bu oyunda. Ömrüm beni yok saysın...” ...
devamı...Hayat geçiyor yine; takvimden yaprak yaprak, ağaçtan dal dal, ömürden bedenden hücreleri eksilterek... Gül misali… Bir insan ne zaman ölür? ...
devamı...Akşamlar, nefes alınamayan saatlerin kavurucu samyeli yerini yavaş yavaş serin ve huzurlu bir meltem rüzgârına bırakıyor. Güneş erkenden istirahate çekilirken, ...
devamı...Madem dünyaya dargındın, Mamudo gurban, niye doğdun? Hayat yolunda yorgundun, Mamudo gurban, niye doğdun? Söyle gurban, niye doğdun? Üstat Mahzuni, ...
devamı...Stoacılığın Modern Yansıması Yaygın bir görüş haline gelmiş stoacılığı, adiafora (önemsiz dış etkenler) ve introspektif usavurum (içsel düşünme süreci) kavramlarıyla ...
devamı...Köşemde oturup kafamdaki tilkilerin kuyruklarını bağlamaya çalışırken, kilimdeki motifleri izliyorum. Motifler, Göktürkler döneminde rastlanan figürlere benziyor. Ama düşünüyorum: Göktürkler nere, ...
devamı...Karanlık bir gece… Şarkı listesinde Mahzuni Şerif çalıyor: “Az Kaldı” türküsü. Sözlerine kulak kabartıyor, kafamı sallıyorum. Evet, az kaldı… Ama ...
devamı...Gündüzleri hortumla sulanmış gibi nemli, geceleri sinüzitten mustaripçe bir baş ağrısı… Çok acayip güzelliklerle dolu bir coğrafyada, rüya gibi bir ...
devamı...İnsanoğlu kuş misali derler; oradan oraya… Simsiyah bir gece, bir çift farın ışığı ağaçlara yansıyınca, silüetleri gölge oyununa çeviren bir ...
devamı...Nereden başlar, nerede biter ama bir yerden başlamak gerekir. Neye yazmaya ya da düşünmeye başlamaya… Başlamak, bitirmenin yarısıdır. Başlanmadan sonlanmaz; ...
devamı...