Evet, Muharrem İnce, Yalova’da CHP tabanında yetişmiş, il başkanlığı yapmış, milletvekili olmuş, uzun yıllar mecliste grup başkanvekilliği görevinde bulunmuş, genel başkanlığa aday olmuş bir isim. Karşısında aday olduğu CHP Genel Başkanı, onu bir dönem sonra Cumhurbaşkanı adayı yapmıştı. Bu partiye gönül veren herkes — ya da bu iktidarın gidişatından memnun olmayan herkes — onun için mücadele etti.
Ancak İnce, Cumhurbaşkanı olmayı başaramadı. Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) önüne 50 bin avukat dikeceğim demiş, gecenin bir saatinde bir gazeteciye “Adam kazandı” mesajı atarak sahneden çekilmişti. Ne kendisi ortada kaldı, ne de vaat ettiği o avukatlar. İlk yenilgiyi ise kendi memleketi olan Yalova’da aldı. İl başkanlığı ve milletvekilliği yaptığı Yalova’da, yerel iktidar CHP’de olmasına rağmen Erdoğan, İnce’den iki kat fazla oy aldı.
Peki sonra ne oldu?
Seçimden sonra bir süre ortalıkta görünmeyen İnce, yeniden ortaya çıkıp “Beni yalnız bıraktılar” diyerek adeta günah çıkarmaya çalıştı. Katıldığı bir televizyon programında, “Seçimi kazanamazsanız tekrar CHP Genel Başkanlığı’na aday olacak mısınız?” sorusuna, “Kemal Kılıçdaroğlu olduğu sürece asla. Her zaman onun yanında olacağım. Bir genel başkan kendisine karşı aday olmuş birini Cumhurbaşkanı adayı yapıyorsa, ben böyle bir yanlışın içinde olmayacağım,” dedi.
Ama seçimden sonra ne oldu? CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bir yemek davetinde buluştu. Aday olmayacağını söyleyen İnce, bu kez Kılıçdaroğlu’na “Sen çekil, partinin başına ben geçeyim” dedi. Kılıçdaroğlu bu talebi kabul etmedi ve İnce için CHP’de yolun sonu geldi.
Peki her görevde bulunmuş bir isim neden gitti? Baba ocağına nasıl ihanet etti?
Genel başkanlık yarışını kaybeden İnce, “Artık CHP’den bir şey olmaz” deyip kapıyı çarparak ayrıldı. Oysa pek çok insanın hayalini bile kuramadığı her şeyi bu partide elde etmişti. İktidar durmadan kan kaybederken CHP, toplumda yeniden iktidar umudu haline gelmişti.
İnce, Memleket Partisi’ni kurdu. CHP’den koparıp yanına aldığı kişilerle yola çıktı. Ancak uzun sürmedi; İnce’nin gerçek yüzünü görenler tekrar CHP’ye döndü. Geriye kalanlar ise, tıpkı bugün olduğu gibi, Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı sert söylemlerle saldırdı. İnce’ye rağmen CHP, 2019 yerel seçimlerinde İstanbul, Ankara ve daha birçok büyükşehri kazandı.
Asıl ihanet ne zaman yaşandı?
Seçim takvimi açıklandı. 2023 Mayıs’ında Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacaktı. İttifaklar kurulmuştu. Seçimi kazanmak için %51 oy gerekiyordu. Bir yanda Cumhur İttifakı, diğer yanda CHP’nin başını çektiği Millet İttifakı vardı.
İnce, ittifak içinde yer almadı. CHP heyeti kendisini ziyaret ettiğinde alaycı bir tavırla “Hoş geldiniz, güle güle” dedi. Sanki iktidara giden bu yolda CHP’ye seçimi kaybettirme görevi verilmiş gibiydi. Kendisi de aday oldu. CHP’deyken Erdoğan’a ağır eleştiriler yönelten İnce, bu kez hedefe CHP adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu koydu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra sahte olduğu ortaya çıkan PKK bağlantılı videolarla CHP’yi suçlarken, İnce de benzer söylemlerle Kılıçdaroğlu’na yüklendi. Seçim ikinci tura kaldı. Cumhur İttifakı cephesi safları sıklaştırırken İnce, “baba ocağım” dediği CHP’nin adayıyla ilgili tek bir açıklama bile yapmadı.
Ve CHP, küçük bir farkla iktidarı kaybetti. Yetmiş yıldır CHP’ye oy veren amcaların, teyzelerin, gençlerin umudu; partide her makama gelmiş birinin sessizliğiyle ellerinden alındı. O akşam, “Adam kazandı” mesajı da gelmedi.
Ben, İnce’nin aday olduğu dönemde Malatya’da il yöneticisiydim. Çok mücadele verdim. Şahsen kendisine hakkımı helal etmiyorum. Eminim birçok kişi de benim gibi düşünüyor.
Şimdi soruyorum:
Bu partiye bunca ihaneti etmiş biri CHP’ye ne katabilir?
Neden geri döndü?
Yoksa kayyum olarak mı atanacak?